WhatsApp
Bizi Arayın

Dermatoloji Uzmanı Dr. Nihan Yüksel Çanakçı

Ürtiker

Ürtiker toplumda sık görülen ve ani ortaya çıkıp 24 saat içerisinde iz bırakmadan kaybolan kızarık, kaşıntılı ve ödemli plaklarla karakterize bir deri hastalığıdır. Hastalık altı haftadan kısa sürdüyse akut ürtiker, altı haftadan uzun sürüyorsa kronik ürtiker olarak sınıflandırılır. Ürtiker dil, dudak, göz çevresi ve solunum yollarında şişlik gelişen Anjioödem tablosu ile birlikte de görülebilir.
Akut ürtiker gelişimine genellikle ilaçlar, gıdalar ve enfeksiyonlar neden olmaktadır. Kronik ürtiker olgularında ise çoğunlukta bir neden bulunamamakta ve “kronik spontan ürtiker” olarak adlandırılmaktadır. Stres, ilaçlar, enfeksiyonlar, tiroid ve mide hastalıkları, ameliyatlar, kanserler, diş işlemleri, polenler ve ev tozu akarları, sigara kronik ürtikeri tetikleyebilir veya alevlendirebilir.
Ürtiker mekanik uyarı (basınç, titreşim, sıkıştırma), soğuk ve sıcak teması, terleme, vücut sıcaklığının artması ve sıcak ortamda bulunma gibi fiziksel tetikleyicilerle de ortaya çıkabilir ve fiziksel ürtiker olarak adlandırılır. Spontan ürtikere göre daha kısa sürede geriler ve tetikleyici neden ortadan kaldırıldığında tekrarlamaz.
Ürtiker tanısı öykü ve muayene ile konur. Akut ürtikerde herhangi bir test veya tetkik yapılması gerekli değildir. Kronik ürtikerde ise tetikleyici olabileceği düşünülen durumlar araştırılır.
Tedavi
Ürtiker tedavisinde öncelikle tetikleyici olduğu düşünülen fiziksel etmenler, gıdalar ve ilaçlardan uzak durulmalı; tespit edilen altta yatan enfeksiyoz veya inflamatuvar bir süreç varsa tedavisine başlanmalıdır. Özellikle ağrı kesici ve antibiyotik sınıfındaki ilaçlardan uzak durulması önerilir. Fiziksel ve emosyonel stres de ürtikeri alevlendirebileceği için uyku ve beslenmenin düzenlenmesi, stresten uzaklaşılması gerekir.
Semptomları baskılamak amacı ile antihistaminikler kullanılır. Hastalığın şiddetine göre kullanım sıklığı ve dozları belirlenir. Antihistaminikler sadece şikayetlerin olduğu dönemde değil, uzun süreli kullanılmalıdır. Ağır ataklarda kısa süreli sistemik steroidler; anjioödemin eşlik ettiği ataklarda ise adrenalin kullanılır. Dirençli durumlarda siklosporin ve omalizumab diğer tedavi seçenekleridir.
İlgili Gönderiler